Sevgili Ada dünkü yorumunda “kollarımdan tutup sarsmasaydı” mutfağa girer miydim hiç bilmiyorum! Aslında yine girerdim ama siteye yazabileceğim bir şey yapmalıyım düşüncem olmazdı muhtemelen… Dün akşam epeydir yapılacaklar listemde olan muffinleri denedim ve çavdar ekmeğinden nefret etmeye başlayanların sayısı artmadan hemen yazmak istedim:)
Bir daha bu kadar uzun ara vermeyeceğim diye söz vermek isterdim aslında… ama bu mevsim insanı alıp götüren bir mevsim… Gün batımında askılı elbiseyle deniz kenarlarında yalın ayak yürümek, buz gibi bir karpuzun yanına tulum peyniri dilimlemek, rakı içmek, gündüzün koyu sıcağında keten perdelerin gölgelediği serin odalarda uyuklamak, patates-bira kaçamakları yapmak ve evet… evet… evet… uzun yolculuklara çıkmak istiyor insan!
…tümü yapılacak.
İstanbul’un nemli sıcağından, Ege’nin zeytin kokan sıcağına da kaçılacak bir fırsatta… Akvaryum gibi koylarda yüzülecek belki, belki bir kaptanın “adaya.. Cunda’ya!” çağrısına uyulup tekneye atlanacak, sakızlı dondurma yenecek, gün batımında buğulu şarap kadehleri olacak masada, deniz börülceleri, naneli salatalar, domatesli makarnalar yanında…
… ama bu yıl kahve molası veril(e)meyecek!
Çünkü yeni işimde henüz 1 yılım dolmadığı için bu yaz sadece 1 haftacık tatilim var… Kısacası, mutfağa girebildiğim veya kaçışlardan kareler yakalayabildiğim her an, paylaşımlarım devam edecek.
Daha fazla düşlere dalmadan, tarife geçeyim.
Tarifi Doygun yulaflı un paketinde görmüştüm. Ancak daha önce de yazdığım gibi ben bu undan pek memnun kalmadım, ancak eleyerek kullanabildim. Tarifi denemek isterseniz ya benim gibi eleyin (zira elenmezse kabuklar rahatsız edici) ya da başka bir yulaflı un kullanın. Bunun dışında yoğun limon aromasıyla, limonun bala uyumuyla ve şekersiz oluşuyla oldukça hafif ve yaza uygun bir kek tarifi. Yanında buzlu çayla hiç fena olmaz…
Malzemeler:
– 55 g tereyağı (ertilmiş)
– 5 yemek kaşığı bal
– 1 adet yumurta
– 1 su bardağı yoğurt
– 1 çay bardağı limon suyu
– 1 limonun rendelenmiş kabuğu
– 2 su bardağı yulaf unu
– 1 su bardağı beyaz un
– 1,5 çay kaşığı karbonat
– 1 yemek kaşığı Hindistan cevizi
Yapılışı:
1. Tereyağını eritip bal ile karıştırın, bir kenarda bekletin.
2. Derin bir kase içinde yumurtayı, yoğurdu, limon suyunu ve kabuklarını tel çırpıcıyla karıştırın (mikser kullanmanıza gerek yok). Bu karışıma tereyağı-bal karışımını da ekleyin.
3. Unları, karbonatı ve hindistan cevizini ayrı bir kaba eleyerek harmanlayın ve sıvı karışıma ekleyerek kaşıkla karıştırın. Koyu kıvamlı bir hamur olacak.
4. Hazırladığınız hamuru muffin kaplarına paylaştırın. Önceden ısıtılmış 190 derece fırında pişirin. Ben 15 dk sonra üzerleri kızarınca içlerinin de pişmesi için fırını kapatarak 5 dk daha fırında beklettim.
Arayı açmamak ümidiyle diyelim:)
Menülerinizle birlikte hayatın yüklerini de hafifletip güzeller güzeli mevsimin tadını çıkarın!
36 yorumlar
Fatoş çok teşekkürler, her zaman beklerim:) Sevgilerimle..
Sayfanızı arkadaşımın tavsiyesi üzerine okudum çok beğendim bundan sonra sürekli takipçiniz olacağımdan kuşkunuz olmasın. Tariflerinizi de deneyeceğim 🙂
Cunda Adasına bende gitmiştim harika bir yerdi tekrar gitmek isterim.
Sevgiyle ve mutlu kalın…
Fatoş.. :))
Tontontombo, çıktım sonunda, artık oyun oynayabiliriz:)
Merhaba İrem, anladığım kadarıyla muffinler sadece yulaf unu ile başarılı sonuç veriyor. Başka unla ben denemedim ama deneyenlerin yorumlarından bunu anlıyorum. Muffinlerin başarısız olduğu için üzgünüm..
Fatma hanım teşekkür ederim:)
Canım Zeynep, sanırım bugünkü yazım bir yanıt gibi olacak.. Çok teşekkürler içtenliğin, dostluğun için..
Limonçiçeği, iyiyim:) Bu haftasonu Ayvalık’ta olmayacağım henüz, ama evet az kaldı:)
Ada, iyiyim!
Sibel, bir ses ver. Ben iyiyim de!
Nerelerdesin ? Bir haber ver sağlığından şüpheye düştüm :)) Buhaftasonu ayvalığa gidiyoruz, kuzenlercek tatile, senden öğrendiğim yere gitmiyormuşuz malesef, ama gidip bir uğrayacağım ve senin selamını söyleyeceğim; belki orada olursun :))
Ama Sibel olmazki,
Bu sefer de ballı limonlu muffinden uzaklaştıracaksın bizi. Çok kötüyüz insanoğlu olarak. Alıştırmışsın bizi sürekli yeni yazılar okumaya, uzun aralar verince dayanamıyoruz.
Ama biliyorum ben, biz teraziler bu ara pek iyi değiliz. Çok yakın iki terazi arkadaşımla da konuştum, onlar da böyle Sibelcim. Ben de çok dipte hissediyorum kendimi. Hayatımda hiç hissetmediğim kadar zayıf hissediyorum kendimi. En ufak şeyde bile gözlerim sulanıveriyor ki ben öyle kolay kolay ağlayan bir insan değilimdir.
Senin neler yaşadığın hakkında hiçbir fikrim yok. Bunları bu satırlarda yazmak da pek doğru olmayabilir. Ama Sibelcim güçlü olmalıyız. Hem de her zaman. Yaşam güçsüzleri sevmiyor, zaten zayıf olunca bu yaşam da hiç çekilmiyor. Hayatta birşeyleri değiştirmenin zamanı geldi artık. Belki alınması güç kararlar vermek gerekiyor.
Bekleyeceğiz, yaşayacağız ve göreceğiz. İnşallah güzel şeyler görürüz.
Sen o güzel canını hiç sıkma olur mu? Güçlü ol, mutlu kal.
Sevgilerimle.
Zeynep S. E.
Sibel Hanim,yaziniz ve limonlu
muffin yine harika.Sevgiler
Fatma (Canada)
Merhaba Blogunuz cok güzel… Tüm Hanimlarimizi http://www.Hanimlar.de.vu Adresine Bekliyoruz tabiki sizide.. Devam Dagitirseniz Seviniriz.. Hoscakalin.
Merhaba,
az önce tarifinizi denedim. Bocurukun yazdigi gibi tam bugday unu ile yaptim. YAnliz benim muffinlerim kabarmadi ve ici yapisik kaldi. Herhalde ölcüler sadece yulaf unu icin gecerli diye tahmin ediyorum. Siz ne dersiniz ?
Sevgi ve saygilarimla
Irem
Sibellllllllllll, pabucu yarım çık dışarıya oynayalım:))))))))
özlendin:)
Beyaz unla denemediğim için ölçülerin aynı kalacağından emin değilim açıkçası, ancak beyaz un biraz daha eklenmeyi gerektirebilir diye düşünüyorum.. Siz beyaz unla mı denemiştiniz? Kalıp konusunda da evet, muffin kalıbına kağıt kalıplar yerleştirerek hamuru döktüm.
Merhaba,
Bu tarifte yulaf unu yerine beyaz un kullanırsak ölçüler gene aynı mı kalıyor? Birde kağıt kalıpları normal muffin kalıplarının içine mi yerleştirdiniz? (dün aksamki deneme hüsranla son buldu, kabarmadığı gibi ici yapısık kaldi muffinlerin…)
Bu sıcak günde limonî tatlar çok iyi geliyor insana…Ellerine sağlık,
Sevgilerimle…
Komşum sana mail atıcam ama sitede bir mail adresi bulamadım. Sen bana margotamektup@gmail.com‘a atabilir misin?
Öperim.
Margot komşum, çok benzer haller bende de var! Son yazılarında fena halde kendimi buluyorum. Özellikle ofislerin dayanılmaz olduğu şu günlerde (klimalı bile olsalar) dediğin gibi serin mutfaklar, hafif yemekler ve tembellik hakkı talep ediyorum!
Tulina, İstanbul’dan yaz mevsiminde kaçmak istiyor insan ama havalar serinler serinlemez, ilk yağmurlar düşer düşmez kente dönmek lazım. Onsuz da olmaz ki..
Teşekkürler Serpil! Yine bir hafta oldu yazmayalı ama haftabaşında yazacağımı umuyorum:)
Sevgilerimle..
merhaba Sibelllll
Muffinler harika olmuş ellerine sağlık bir daha böyle uzun aralar verme,seni özlüyoruz.
Sevgilerimle…
Sevgili Sibel,
Muffinler nefis görünüyor ellerine sağlık yine.
İstanbul işte böyle insanı hasretlere boğan bir şehir.
Merhaba Sibel’cim,
Son zamanlarda havalardan mıdır nedir bende garip haller oldu komşucum.
Yaz sıcakları gitgide fena olacak diyorlar! Bu sıcaklarda güzel yazılar okumak ve fazla evden çıkmamak lazım. Umarım serin ve huzurlu mutfaklarda yapacağın güzel yemekler olur bu haftasonu.
Çok selamlar& sevgiler,
Adaşcım, neden beceremeyeceksin ki? Vazgeçme denemekten. İçerikleri farklı olduğu için kimi muffinler fazla kabarmıyor zaten.. benim bu muffinlerim de çok kabarmadı mesela.
Neriman, teşekkürler:)
Esra haklısınız, bilsem etkinliğe saklardım:) Umarım o zamana kadar tekrar bir limonlu tarif deneyip katılabilirim..
merhaba
tam etkinliğe uygun bir muffin olmuş aslında
ellerinize sağlık
sevgiler
Yazıyı tebessümle okudum.Harıkaydınız..neriman
hosgeldin adascim,eline saglik..ne zamandir muffin yapmadim,hazirlari gibi olsun istiyorum,kocaman,kabarik kabarik..beceremedigimden,biraktim:(
Bocuruk, yanıtlamakta geciktim sanırım.. Tam buğday unu da olur herhalde niye olmasın? Belki bu akşam yaparsın:)
Pelin, biliyordum o kurabiyelerde üzüm suyu ve küllü su olduğunu (benim tarifim çok farklı, sadece esinlenme), ama tam tarifinin Ayvalık Mutfağı’nda yazmasına çok sevindim doğrusu:) Zaten ilk fırsatta alacağım kitaplar arasında!
Deniz ne güzel söylemişsiniz.. Size de selamlar, sevgiler!
kalabalık-ıssız kentlerın tutsak
yalnız ınsanları…asansorde bıle
gozlerını kacıran…hayallerı-duslerı yabancılastırılmıs zavallılar…bakın ”ege” orada…
gunduzu-gecesı-gunesı-denızı-bıtmez
tukenmez koyları ıle buyulu ”ege”
…kelımelerde yetersız,sıfatlarda
tanımsız dunyanın en guzel cennetı
”ege”..selam olsun sızede sıbel..
denız
merhabalar
tarifinizi en kısa zamanda deneyeceğim.Siz de benim gibi yazları Ayvalık a gidiyorsunuz sanırım ama ben maalesef bu yaz gidemeyeceğim.geçen yaz güler pastanesinin sakızlı kurabiyelerinden bahsetmiştiniz ve meşhur tarifiniz yazmıştınız.geçen gün D&R da dolaşırken erkan acurol ün ayvalık mutfağı isimli bir kitabını gördüm.şöyle bir göz attım. içinde güler pastanesinden de tarifler vardıve bizim sakızlı kurabiyenin de tarifini yazmış.içinde küllü su ve üzüm suyu varmış çok ilginç.bir göz at derim.sevgiler.
Sevgili Sibel,
Yulaf unu yerine tam buğday unu kullanarak yapsak olur değil mi? O kadar güzel görünüyorlar ki akşama yaparım diye düşündüm ama evde tam buğday unum var:) Ellerine sağlık.
Sevgilerimle…
Gülriz, evet evet onların hepsini yap! Şu an itibariyle yolda olmalısın.. Selam söyle güzel Ayvalık’a tamam mı?
Teşekkürler Neslihan:) Hakikaten hepimiz çok özledik bunları.. bir diğer tabirle “tatilimiz geldi”:))
Sevdamavisi, verdiğin bilgi için teşekkürler. Aslında ben de biliyorum bunu, ama yine de şeker kadar zararlı değildir diye düşünerek kullanıyorum. Gerçi dediğin gibi kanserojen etki yapıyorsa bir kere daha düşünmek lazım..
Tuğçecim, artık arayı açmayayım diyorum ama bakalım nereye kadar:) Limonlu tariflere ben de bayılıyorum yazın, özellikle serin içeceklerin yanında güzel gidiyorlar..
Sevgilerimle!
sibelcim ne güzel anlatmışsın 🙂 aynen öyla istiyor insan va aynı anlattığın gibi geçiyor yaz. ara açılıyor doğal olarak 🙂
ama bu limomlu muffinler muhteşem bir dönüş olmuş diyebilirm. bir dahaki kek yapışımda bunlar deneyeceğim. yazın limonlu tarifler daha da çekici oluyor:)
eline sağlık…
Sibelciğim,
ellerine sağlık hem yazın hem tarifin çok güzel. Yalnız bir konuya değinmek istiyorum cüretkarlığımı affedersen balla ilgili bir konuda bilgi vermek istiyorum. Eşim arıcılık bölümü mezunu da ben de ondan öğreniyorum. Bal 45 derecenin üstünde ve 5 dakikadan fazla ısıtılırsa zararlı enzimler çıkarıyor, faydalı olanları da öldürüyor. Bu da kanserojen bir madde. Sağlıklı olsun diye kattığını biliyorum hatta ben de düşündüm ama eşim engelledi. sevgiler
Ne güzel yazıyosun Sibel!!!!!!
Tüm özlemlerimizi anlatmışsın, Ege, karpuz, sakızlı dondurma, deniz, akvaryum….
Kendimi kaybettim desem yeridir
Sevgiler
Ah Sibel ah, aldın beni benden bu sıcak akşam üzerinde! Şimdi Cunda’da olmak vardı, balık-rakı ikilisinin tadını çıkarmak vardı, o nefis kavunları karpuzları İzmir tulumu eşlğinde doya doya yemek vardı. Bir de yer kalırsa üzerine enfes lor tatlısı götürmek vardı… Kendimden geçtim birden ama ben galiba çok şanslıyım. Çünkü pazartesi günü gidiyorum Ayvalık’a :)) Saydıklarının hepsini senin için de yaparım, anlaştık mı???? Sevgiler kocaman
Gorki teşekkürler! Açmayacağız, peki:)
Hoşbulduk Ada! Sen de hoşgeldin, pencerene! Ne güzel bir sürpriz oldu, nasıl sevindim bilemezsin. Gelmez miyim hiç kahve içmeye? Sen kahve yaparsın, ben de gelirken kek kurabiye Allah ne verdiyse getiririm:))
Banu, tarif hakikaten bahane oldu, ben de yazmayı çok özlediğimi farkettim. Daha sık yazmalı, haklısın.
Sağol Zuhalciğim! Fincan benim değil aslında, ofisteki fincanlardan biri:) Cunda’yı görmek için de hiç vakit geçirme derim, niye daha önce gelmemişim dersin sonra!
Sevgilerimle..
Sibel muffinler cok guzel gorunuyor, ellerine saglik. Sana daha önce de yazmıştım, yazılarını okurken kendimden cok sey buluyorum diye. Ama yine de şaşırdım, benim ofiste son 3-4 yıldır çok severek kullandığım bardağımın aynısını senin de kullandığını görünce 🙂 Senin yazınlarınla Cunda’yı çok merak ettim, en kısa zamanda gitmek istiyorum. Tulum peynirli karpuz istedi şimdi canım 🙂
Sevgiler
Zuhal
O kadar bekleniyor.Çabuk okunuyor,hemen bitiyor.Olsun hiç yoktan iyidir diyorum. :))
Muffinler yummy görünüyor.Ama ben fincanı da çok lanet bir kedi hastası olduğum için daha çok mu beğendim ne!!
Muffinler bahane yaz fantazileri şahane diyesim var.Vallahi kendimi çok yalnız ve çok ümitli hissettim biranda.Olur inşallah bu yaz hepsi hepimiz için.
Daha sık mı yazmak lazım ne?
banu
Hoşgeldiiiin!
Başlığını görünce “İşte bu!” dedim. Çocuklar gibi sevindim, okudum, bir daha okudum, gülümsedim, heyecanlandım. Senin yazıların işte böyle yapıyor adamı; biz ne yapalım!?
Bende de var aynı rehavet, bazen bıkkınlık derecesine geliveren. Kaçıp gitmeden dinmeyecek sandığım.
Sen yine de arayı açma e mi?
Ha bu arada, bana da beklerim. Penceremin önünde, belki bir fincan kahve içeriz seninle. :))
adaninpenceresi.blogspot.com
Sevgiyle kal…
Ada
yeni yazılarınızı görmek ne güzel! ballı limonlu muffin de pek nefis görünüyor, elinize sağlık!
arayı açmayalım:-)
sevgiler
gorki