Zira gördüğünüz gibi, özel bir tarif değil bu, pekçoğunuzun bildiği, yaptığı bir yemek. Maksat, blog arşivinde yer alması, kış günlerinde sebzelerle ne yapabilirim diye düşünenlere bir hatırlatma olması.
(4 porsiyon için)
– 1 ufak karnabahar (ufağını bulmak zor, bulamazsanız yarım karnabahar kullanın)
– 1,5 su bardağı süt
– 1,5 çorba kaşığı tereyağı
– 1 çorba kaşığı un
– 2 yumurtanın sarısı
– Muskat, tuz, karabiber
Yapılışı:
1. Öncelikle karnabaharları çiçeklerine ayırıp yıkayın. Fırınınızı 200 dereceye ayarlayıp ısıtmaya başlayın.
2. Bir tencereye kaynar su doldurup tuz ekleyin, karnabahar çiçeklerini suya koyup kapağını kapatarak 8-9 dk kadar haşlayın. (Buharda haşlamayı tercih ediyorum aslında ama buhar düzeneğim bu miktarı 2 seferde haşlayabileceği için vakit kaybetmek istemedim)
3. Ufak bir tencerede yağı eritin, unu ekleyip hafifçe kavurun. Beşamel sosun topaklanmaması için yağın un miktarından daha fazla olması gerekiyor, bunu yeni keşfettim. Un eğer yağa atıldığında hemen top top oluyorsa yağ az demektir, sütü eklediğinizde de topaklanma sürecektir. Aklınızda olsun..
4. Sütü ekleyip çırpıcıyla sürekli karıştırarak, kaynayıncaya kadar pişirin. Ocaktan aldıktan sonra sosunuza yumurta sarılarını ekleyip iyice çırpın. En son tuz ve karabiber ekleyip muskat rendeleyin.
5. Haşlanmış karnabaharları süzgece çıkarın, suyunu süzdükten sonra borcama alın. Üstüne sosunuzu kaşıkla dökün. Rendelenmiş kaşarları serpiştirin. Fırına verip üzeri güzelce kızarana kadar pişirin.
Yemeğimizi yerken “sebze sevmeyen bir çocuğumuz olursa kahrolurum ben” dedim sevgilime. “Düşünsene, Allahın günü köfte istermiş… Benim gibi bir annesi olup da… Kahrolurum” dedim. Vallahi öyle…
18 yorumlar
Karnabaharın son günleri bende bol bol yapıyorum.
Tarif için teşekkür ederim. İnşallah 1-2 gün içinde sitemde de yayınlarım.
çok güzel enletmışsınız
ellerinize sağlık
Hülya, bizde de en çok o şekli yapılırdı eskiden, daha sonra sotesini ve fırında pişirileni keşfedince eskisi kadar yapılmaz oldu. Yine de kırk yılda bir yaptığımız kızartmalarda yazın patlıcan, kışın karnabahar vazgeçilmezdir.. Yoğurtla harika olur!
Aklımdakiler, elbette haklısın ama daha asker yolu bekleyeceğim ben! O yüzden ihtimal yok dedim:)
Esinciğim yersin eminim:) Eşim sevmez mesela pek, ama iştahla yedi o tepsinin yarısını:)
Sevgili Özge, öyle birşey gerçekten yok, olsa zaten haberiniz olur.
Ateşböceği haklısın, pekçok kadın aynı dertten muzdarip. Ağızlarının tadını bilmiyorlar diyorum kızdığım zaman ben:)
Sevgilerimle…
istahim kabariverdi nefis olmus nefis. cok severim ellerine saglik canim sevgiler… coook severim ama pek yapamam esimde cocuklarimda yemiyorlar. sebzeyle aralari yok 🙁 buda benim kaderim. ama cogu bayan bundan dertli sanirim.
Bende yeni anne olmuş biri olarak uzun zamandır sitenize bakamıyordum.Bu gün birden Sibel de anne adayı olabilirmi diye içimden sitenize bakmak geldi.Şaşırdım , evrenin gizli mesajı sadece bana değil diğer okuyucularınıza da geçmiş.
Sevgilerimle
Özge
O kadar iştah açıcı görünüyor ki. Ben bile yerim bunu sanırım 🙂 İmza: Sebze sevmeyen Huysuzbalık.
Sibel,
Öyle bir ihtimal yok henüz demişsin bebek konusunda ama doğa kendi saatini kendisi kuruyor ve bize sadece kabullenmek düşüyor bazen.. Benden söylemesi…
harika gozukuyo muhakkak deneyecegim!! ben kizartmasinida yapari hasladiktan sonra sadece una ve yumurtaya bulayarak teflon tavada az zeytinyagi ile kizartirim.
Burcu umarım öyle olur:) Ben de et olmasa da olur diyordum, bir gün geldi tamamen çıkardım hayatımdan.
Cafe Aroma, bu da nefis bir tarif, eminim nefis oluyordur börek gibi..
Adadoksan, ah o Deniz neler söylermiş öyle.. Daima kazanıyorlar evet, annelerin sözünün geçtiği son kuşak bizdik galiba! Şimdi çocuklar annelerine söz geçiriyorlar.
Sevgili Nilgün, öyle bir ihtimal yok henüz:)
Sevgilerimle…
Sevgili Sibel, içimden bir his bebek geliyor diyor:)) Sabah sabah ne bileyim nerden geldi aklıma Nilgün Korkmaz
Ah Sibel nasıl kavga ediyorum kızımla sebze konusunda, hatta anne değil bir canavar oluyorum,bana canavar annesin sen diyor anla diyor sen sevmediğin şeyleri yermisin diyor.Ama ben herşeyi yiyorum dediğimde de ben sen değilim diyor.Kazanan kim peki bazen ben bazen Deniz ama galiba en çok Deniz.
Çok güzel görünüyor, ben de haşlayarak tepside ezip antep peyniri, yumurta ve süt ile çaşitli baharatlar döküp pişiriyorum. En son da kaşar rendesi ilave ediyorum. Size afiyet olsun
çok güzel gözüküyor sibelciğim ellerine sağlık :))bu arada ben de sebzenin her türlüsünü severim et olmasa da olur hayatım da aynı sendenin yani 🙂
bence bu kadar leziz tatlara dayanamayacak cocuğun olmaz diyorum 🙂 sevgiyle kal…
Hülya, ben de bundan korkuyorum işte. Bazılarına yine bir şekilde yediriliyor da, annelerine kırk takla attırıp yine de yemeyen çocuklar biliyorum. Kısmet mi desem bilmem ki?
Şahika ben çocukluğumdan beri sebze delisiyim, şimdi yeğenim de aynı benim gibiymiş:) Umarım çocuklarımız bize benzer:))
Yıldızlı Denemeler haklısınız, ailelerin damak zevki geçiyor genelde çocuklara. Ama eşlerden biri etobursa ne olacak:)) Gerçi ben sebze sevdirdim eşime, bu nedenle umutluyum:)
Sevgilerimle…
Gerçekten çok güzel görünüyor,ellerinize sağlık.Ama hiç merak merak etmeyin,başta biraz sorun yaşansa bile çocuklar ailenin damak zevkini taşıyorlar.Nasıl annenizin yemeklerini çok seviyorsanız evladınız da sizinkileri sevecektir.Sevgilerimle 🙂
nefis görünüyor 🙂 ben de sebzeyi çok sevenlerdenim, hatta geçen eşim: çocukların sevmediği bütün sebzeleri seviyorsun dedi bir an durakladım ya çocuğum sebze sevmezse diye :)))
Benim sebze sevmeyen ve bu konuda çok katı bir oğlum var ve gerçekten de kahroluyorum.
Sevgiler