Ne çok yapılacak iş var… Bazen eskiden de böyle miydi diyorum, bundan bir 10 sene öncesini düşünüyorum, hayır böyle değildi. Okunacak kitaplarım, izlenecek filmlerim her zaman çok oldu ama “iş”…
patlıcan
-
-
Kocaman bir merhaba Ege’den! Çok özlediğimi hissediverdim birden yazmayı. Yanan onlarca mumun arasında, klimanın güç bela serinlettiği ahşap zeminli odada yazıyorum bu satırları. Yazılacak çok şey var aslında, hissediyorum içimde…
-
Başlığa ne yazayım bilemedim… Zeytinyağlı dolma desem, soğuk yenen, içine genelde kuş üzümü ve dolmalık fıstık koyulan, o hafif tatlımsı, meze gibi olan dolmalar gelecek belki akla. Ama öyle değil.…
-
Pilavı nasıl seversiniz? Nasıl yersiniz? Ben pilavı bizzat ana yemek olarak seviyorum. Biliyorum, pilav yardımcıdır, ana yemeğin yanında yenir çoğu kez. Bakliyatların yanında pilava benim de itirazım olmaz ama yine…
-
Son günlerde bizim mutfaklarda -önce annemin, sonra babaannemin mutfağında- yoğun bir faaliyet vardı. Annem bir blog etkinliğinin daha geride kalmasından dolayı sanırım oldukça rahatlamıştır. Günlerdir kadının başının etini yedim diyebilirim.…
-
Bir gün Tijen ablayla yazışırken dayanamayıp bu fotoğrafı da yolladım ona. “Biz böyle bir şey yapıp yiyoruz ama acaba bize özgü mü?” sorusuna bir yanıt bulabilmekti niyetim. Dedi ki ablaların…
-
Üniversitedeki ilk yıllarımda, eve dönüş zamanları aynı zamanda rahmetli anneannemin beni şımartma zamanlarıydı. İsteyip de alamadığım ne varsa birer “sürpriz” olarak karşıma çıkar ve beni çok mutlu ederdi. Onu ziyarete…