“Âşıklar şehre döndüler / Yarıda kaldı sabah biten geceler” der şarkının devamı… Yazılmış en güzel yaz şarkılarından biridir belki de. Yaz aşıklarına seslenir aslında şarkı, biraz da sonbaharın hüznü hissedilir…
cunda
-
-
Az önce elimizde çay bardaklarımız, kucağımızda kedimizle bir dvd izledik. Ahmet hocanın kendisinden dinledik Ayvalık’ı, Ayvalık mutfağını, o güzelim yemeklerini, zeytinyağını… Sakızlı kurabiye yapımını, lor tatlısına şerbetin verilişini, deniz börülcesinin ayıklanışını,…
-
Çok sevdiniz, özlediğinizi söylediniz, devam edelim o halde dedim. Zaten henüz dönmeye niyetim yok oralardan… İstanbul özellikle günün erken saatlerinde sonbaharı karşılamaya hevesli olsa da şimdilerde, ben hâlâ yaz sabahlarındayım,…
-
Ayvalık’ta olmak, bıraktığımız tüm güzellikleri hep aynı yerinde bulacağımıza inanmak demek. Her defasında “ya artık yoklarsa?” diye belli belirsiz bir ses yükselse de içimizden, var olmuşların yok olamayacaklarına duyulan inancın…
-
Perşembe sabahı erken uyandığıma ancak Ayvalık’taysam sevinebilirim… Perşembe günü pazar kurulur çünkü… Ve pazara erkenden gitmek gerekir. Hem iğne atılsa yere düşmez kalabalıkta kalmamak için, hem de bastıran sıcağa yakalanmamak…
-
Şehrin anaforuna kapılalı 10 gün oldu… Uzaklardayken akıp giden zamanı aldığımız her nefeste hissediyorduk. Oysa şimdi, sabah aldığım nefesi tutup akşam bırakıyorum sanki… yaşadığım anlardan bir şey anlamaksızın, bir şeyler…
-
Masallar bitmez, dinlemek ve anlatmak isteyene.. Bir masal anlattım ben de, kendi masalımı… belki sadece yazmak için, belki sadece birer altyazı olsun diye, “elde kalan resimlere”… Son resimler, son kareler…
-
Masal, lezzetlerle devam etsin istedim. Zaten her masal damakta bir tat bırakmaz mı? Hani şekerli bir tattır o, çocukluğa dair… İşte öyle devam etsin istedim… Ben hep damağımda o şekerli…
-
Anlatılacak çok şey var demiştim. Çok anı, çok fotoğraf… Düşündükçe, anılar mı fotoğrafların peşi sıra geliyor, yoksa fotoğraflar mı anıların bilmiyorum. Ama onları kucakladığımda, artık hep deniz ve güneş kokulu…
-
Kaçtım sonunda İstanbul’dan…. olacağı buydu! Hem ruhum ağrıyordu hem bedenim… kronikleşecekti hafifletmeseydim… hem, ne kadar uzak kalabilirdim ki zaten? Sonunda oldu. Kaçtım. Arkama bakmadan hem de! Erguvanlara inat, zeytin ağaçlarına…
- 1
- 2