“Dünyanın bence en güzel iki yiyeceğinden biri peynir…” dedim. Yemyeşil bir bahçede öğle yemeği yiyordum ve nefis bir tulum peyniri vardı tabağımda, yanında da fırından yeni çıkmış pide… İç sesim…
Seyahat
-
-
Doğunun masal şehri Mardin’deydim birkaç gün önce. Zaman nasıl hızlı akıyor… Oysa Mardin’de öyle değil! Zaman bir yerlerde durmuş kalmış orada… Bugüne dek tam 23 medeniyet kurulmuş bu bölgede. Kimler…
-
İple çekiyordum. Bir fırsat olsa diyordum, gitsem… bir nefes alsam. Telaşsız günlere uyansam. Biraz geçip giden zamanı, bana getirdiklerini ve benden aldıklarını düşünsem… Hayatın yeni sürprizlerine hazırlansam… Hazır olup öyle…
-
Bir zeytin ağacının altında oturup gökyüzünü seyretmek kadar ne dinlendirebilirdi beni? Temiz havayı içime çekerken, yağmurlu ve soğuk bir ikindide bıraktığım İstanbul’a inat, güneş içimi sıcacık ısıtırken… Akhisar’daydık 2 hafta önce.…
-
İzmir yolculuğundan bahsetmiştim en son. Ne zamandır, yine gidelim diyorduk. Yine aynı yerlerde dolaşalım, şiraz içelim, Kordon’daki çimenlerde denizi seyredelim… Bir türlü olmadı, tekrar gidemedik. Ta ki, ellerimizi birleştiren el,…
-
Perşembe sabahı erken uyandığıma ancak Ayvalık’taysam sevinebilirim… Perşembe günü pazar kurulur çünkü… Ve pazara erkenden gitmek gerekir. Hem iğne atılsa yere düşmez kalabalıkta kalmamak için, hem de bastıran sıcağa yakalanmamak…
-
Şehrin anaforuna kapılalı 10 gün oldu… Uzaklardayken akıp giden zamanı aldığımız her nefeste hissediyorduk. Oysa şimdi, sabah aldığım nefesi tutup akşam bırakıyorum sanki… yaşadığım anlardan bir şey anlamaksızın, bir şeyler…
-
Ruhlarımız bir telaş bize yetişmeye çalışırken, uçarak Ege’mize kaçtık sevgilimle, benim kısacık olan yıllık iznimi, onun izninin ilk haftasını geçirmek üzere… Köklerime biraz daha su veremeseydim, artık nefes alamayacaktım şehr-i…
-
İstanbul’dan uzak olanların, onu her şeye rağmen sevenlerin, hatta “tüm kahrını çekiyorum bu kentin, nesini seveyim!” diyenlerin bile, ellerinde kahve fincanı varsa şayet avuçlarıyla birlikte içlerini de ısıtacak bir yazı…
-
Masallar bitmez, dinlemek ve anlatmak isteyene.. Bir masal anlattım ben de, kendi masalımı… belki sadece yazmak için, belki sadece birer altyazı olsun diye, “elde kalan resimlere”… Son resimler, son kareler…