Aslında veda etmiyorum demiştim… Bundan 3,5 yıl önce! İnsan ömründe önemli bir zaman dilimi belki de. İşte yeniden buradayım. Hep buradaydım. Kahve’nin eski müdavimleri ya da tarif ararken tesadüfen keşfedenler…
Not Defterim
-
-
Evet bir merhaba demek için… Ve bir özür borcum olduğu için… Ocakta bir yandan zeytinyağlı barbunya pişerken, yine mutfaktan çıkılamamış bir pazar gününün akşamında, oturdum birkaç satır yazmak istedim. Aslında…
-
Merhaba! Hâlâ birileri tıklıyor mu, arşivi okuyor mu diye merak ediyorum… Çünkü Sibelinkahvesi geri dönüyor! Şu an yepyeni bir heyecanla, yepyeni bir tasarımla, yepyeni (ama özlediklerinize yakın) bir içerikle tekrar…
-
Uzun zamandır “yarın”, “daha sonra” diyerek erteliyordum. Takvim Temmuz’u gösterince artık yazmam gerektiğini hissettim. 26 Temmuz 2005’te başladı Sibel’in Kahvesi’nin yolculuğu. Yapmak istediğim iş, yaşamak istediğim kent, olmak istediğim kadın…
-
Bütün bir İstanbul tarihi var orada, bütün bir geçmiş güzellikler toplamı… Geçmiş ama gitmemiş güzellikler, kimisi koridorlarında, kimisi odalarında saklı… Kimisi de bir gümüş tabakta sunulan lokumların tadında gizli, dumanı…
-
Biten yılın son günlerine dek, her gün bir şeyler yazmak istedim inanın… Olmadı bir türlü. Hep yapılacak işler vardı. Dergide yetiştirilmesi gereken okumalar, yapılması gereken çeviriler, geç vakit geldiğim evde…
-
Müthiş bir ekibin üyesiydim ben. Sevgi dolu, paylaşımcı, sürekli üreten, öğreten ve öğrenen bir ekibin. Herkesin eşit olduğu, birbirini gerçek anlamda aileden biri gibi gördüğü, iş dışına taşınan dostlukların kurulduğu bir…
-
Artık daha sık güncellerim zannederken uzun süredir blogumu ihmal ettim… Aslında paylaşılacak o kadar çok şey birikiyor ki… Her şeyi dergi için düşünüp planlamaya başladım sanırım, ister istemez. Ama blogumun…
-
Leziz’in Ekim sayısı için neler hazırlayacağımızla ilgili aylık toplantımızı Fransız sokağının hemen girişinde yer alan Cezayir ‘de yaptık. Bu benim ilk dergi toplantım olması ve hep merak ettiğim Cezayir lezzetlerini…
-
Sizlerle paylaşmak için sabırsızlanıyordum dostlar… Aslında en sevdiğim ayın başlangıcını, 1 Eylül’ü beklemek istedim ama daha fazla bekleyemedim. Şu an mutfağımda en sevdiğim yerde oturuyorum ve bir yandan ekmeğim pişiyor.…